Ozzy Osbourne: The Beatles (1 -> 10)
"Bu gezegende Beatles'la aynı dönemde yaşamış olmanın büyük bir şans olduğuna inanıyorum", itirafında bulunuyor Ozzy, "onlar evrenin en büyük grubuydular — ve her zaman öyle kalacaklar —. Bir zamanlar Sex Pistols'dan Steve Jones'la onlar hakkında konuştuğumu hatırlıyorum. Bana sürekli şöyle diyordu: "Sıçarım, Beatles'tan hoşlanmıyorum!". Ona şöyle cevap veriyordum: "Dostum, sen hiçbir sikten anlamıyorsun!".
1. "She Loves You", 1963
Bu, beni — mavi transistörlü radyosuyla 14lük bir delikanlı — müziğe çeken şarkıydı! Onu duydum, ve artık hiçbir şey eskisi gibi değildi. Tıpkı var olan tüm renkleri bildiğini düşünmek, fakat sonradan bir tipin gelip sana daha önce görmediğin bir rengi göstermesi gibi. Vay anasını!
2. "I Want to Hold Your Hand", 1963
3. "I Am the Walrus", 1967
Lennon ve McCartney gece ve gündüz gibiydi. Paul daha çok şöyle bir tipti: "It's getting better all the time" ("Her geçen gün daha iyiye gidiyor", Getting Better'dan). John ise şöyle: "It couldn't get much worse" ("Daha kötüye gidemezdi"). Lennon'un sözcükleri kullanış tarzı hoşuma gidiyordu ve genel olarak motamot manasını anlayamadığın sözlere sahip, ama sana bir şekilde 'ulaşan' şarkıları seviyorum.
5. "Hey Jude", 1968
6. "Help!", 1965
Bunu dinlerken Lennon'un şöyle düşündüğünü hayal ediyorum: "Zaten bir numarayken daha büyük olmanın bir yolu yok". Ama onlar bunu başardı! Gezegenin ötesine geçtiler! Ve John "imdat!" diyor, çünkü tam da o anda ulaşmış oldukları şeyin farkına varmaya başlıyor...
7. "Eleanor Rigby", 1966
Olağanüstü. Nedenini ben de bilmiyorum. Bildiğim tek şey var ki, ne zaman Beatles dinlesem kendimi daha iyi hissediyorum.
8. "Something", 1969
Bir gün Black Sabbath'la birlikte Zürih'teydik. Noel'di, bir kamyonette yolculuk ediyorduk. Hepimiz evimizi özlemiştik, ve beş kuruşumuz ve (daha da kötüsü) sigaramız bile yoktu. Ve radyodan bu şarkı yükseliyordu.
9. "Strawberry Fields Forever", 1967
İlk gençlik zamanlarımda bir mezbahada çalışıyordum. Bu şarkıyı sokağın öte yanındaki mağazanın radyosundan duyuyordum.
10. "The Long and Winding Road", 1970
Aklıma ingiltere kışının imgelerini getiriyor: soğuk, parmak uçları kesilmiş eldivenler. Ve beni hüzünlendiriyor, çünkü Beatles'ın sonunu anlatıyor. Paul'un şöyle dediğini duymak gibi: "Artık gücüm kalmadı. Artık hissedemiyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder