30 Ocak 2013

Basit bir bas yürüyüşünün serencamı

Şarkılar arasındaki bağlantıları bulmayı veya şarkılara bağlantılar atfetmeyi seviyorum. Bir şeyler dinlerken bir şekilde başka bir sürü şeyle bağlantı kuruyorum, ama genelde sonradan bunları unutup duruyorum. Yeni bulduğum/kurduğum bir bağlantı daha zihnimin karanlık kuytularında yok olup gitmeden önce gecenin şu saatinde bir şeyler yazasım geldi.

Ben E.King'in fazlaca meşhur şarkısı Stand by Me'yi bilmeyen yoktur. Jerry Lieber ve Mike Stoller'ın eski bir gospel şarkısından esinlenerek yazdığı şarkının bas yürüyüşü de, herhalde dünyadaki en meşhur bas yürüyüşlerinden biridir. Bunu da hakediyor aslında, kontrbasın o kuru tonuna kurban:


Aslına bakılırsa bu şarkıyı "sek" sevmem pek; fakat bağlantılar bağlantılar... Bir şekilde yeniden dinletip, insana bazı şeyleri takdir ettiriyor. 

"It's All Over Now, Baby Blue", bir Bob Dylan şarkısı. Orijinal hâliyle de gayet güzel olan 1965 tarihli bu şarkı, 1966 yılında Them ve Van Morrison'ın ellerinde, ayaklarında ve gırtlağında büyülü bir şeye dönüşüyor:


Ve evet, işte o bas yürüyüşünün hafifçe değiştirilmiş hâli. Oldukça şık bir gönderme, güzel bir selam. Açıkçası bunun oldukça bilinçli bir "hareket" olduğunu düşünüyorum. 

Aradan bir iki yıl daha geçiyor. Bu sefer The Zombies alıyor sazı eline. Şu cihanda hâsıl olmuş en şahane üç beş psychedelic albümden biri olan Odessey & Oracle'da da kendine yer bulan Time of the Season çıkıyor ortaya, yine o bas yürüyüşünün yankıları çalınıyor kulaklara:


Aslında The Zombies'in "Time of the Season"ıyla Ben E. King'in "Stand by Me"si arasında bir bağlantı olabileceğini yarım saat öncesine kadar hiç düşünmemiştim, ki her iki şarkıyı da handiyse çeyrek asırdır demeyeyim de, çeyrek asrın yarısından birkaç yıl daha fazla bir zamandır bilirim, dinlerim. Daha doğrusu Ben E. King'in "Stand by Me"sine daha ziyade "denk gelirim", The Zombies'in "Time of the Season"ını ise sindire sindire dinlerim. Demek ki bu bağlantıyı kurmam için muhtaç olduğum "kayıp halka", Them'in "It's All Over Now Baby Blue" yorumunundaki asil basta mevcut imiş.

27 Ocak 2013

Ev


POLONYA - 1948 - Bir toplama kampında büyümüş bir kız çocuğu, Teresa, hastanenin psikiyatri kliniğinde bir "resim" çiziyor. Doktoru ondan bir "ev" çizmesini istiyor. Teresa da "ev"den anladığı şeyi bu şekilde ifade ediyor.

***
27 Ocak 1945'te Auschwitz Toplama Kampı, Sovyet askerleri tarafından Nazilerin elinden kurtarılır. Bundan 50 yıl sonra ise bu tarih Birleşmiş Milletler tarafından "Uluslararası Yahudi Soykırımı Kurbanlarını Anma Günü" (veya "Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü") olarak belirlenir. O günden bu yana soykırım kurbanları bu tarihte anılıyor. Söz konusu gün, Birleşik Krallık ve İtalya'da ulusal bir kimliğe de sahip.

19 Ocak 2013

Motor Şehri Müptelaları



Bilen bilir, şu dünyada en sevdiğim 3-5-7-9 şeyden biri Motown'dır. Nedendir bilinmez, onca işin gücün arasında, bugünlerde Motown'ın "altın çağ"ı sayılan 1959-1972 arasında yayımlanmış tüm Motown 45liklerini kronolojik sırayla yeniden dinleyip bir "en güzel Motown şarkıları" listesi hazırlamaya çalışıyorum. Hâliyle şarkıları dinlerken arada şarkılar hakkında kim ne demiş, neler olup bitmiş, kim kiminle nerede nasıl bilgilerini edinmek üzere sevgili Google'ı da ziyaret ediyorum.

İşte bu ziyaretlerimin birinde harikulade bir bloga rastladım. Galli bir kardeşimiz ("Gal" mi denir yoksa?) üşenmemiş, 2009 yılında bir "proje"ye başlamış. Bütün Motown şarkılarını 1959 yılından başlayarak, yine kronolojik bir sırayla "kritik" ediyor. Öyle böyle değil yalnız, hani bir iki cümleyle geçiştirmiyor, her bir şarkı hakkında sayfalarca döktürüyor. Bazı noktalarda kendisine pek katılmasam da, çoğunlukla yazdıklarını beğeniyor ve çabasını büyük bir takdirle karşılıyorum. 3,5 yıl içerisinde A ve B yüzleri dâhil olmak üzere şimdilik 293 45liği (toplamda 574 şarkıyı) kritik etmiş. Henüz 1965 yılının ortasına kadar gelebilmiş. Umarım bu projeyi tamamlama fırsatını bulur, hatta proje bittikten sonra bunu bir kitap hâline falan getirir. Adeta "süper bir olay". İnsanı gaza da getiriyor üstelik, "ulan ben de kendi versiyonumu hazırlasam mı" diye düşündürüyor.

Madem öyle hemen linki vereyim, siz de bir göz atın: Motown Junkies.

Bu da dizin sayfası.

18 Ocak 2013

525 Şarkı (Bölüm 4): Annie Lennox -> Soul Kadınları

Rolling Stone Italia'nın Ağustos 2011 özel sayısında yayımladığı "525 Şarkı" listesine devam edelim. 1970lerin sonunda The Tourists ile yerel çapta tanınmaya başlayan, 1980lerde Eurythmics'le kendini tüm dünyaya tanıtan, 1990lardan bu yana ise solo albümler yayımlamaya devam eden Annie Lennox, bu liste için kendi "soul kadınları"nı seçmiş.



Annie Lennox: Soul Kadınları (36 -> 45)


"Eğer "soul"u siyah rhythm and blues ile ilişkilendiriyorsanız, bilemem... Bu yalnızca olasılıklardan biri. Çünkü her tür müzik "ruh"un müziği olarak dinlenebilir. Ses, şarkıcının kendisini ifade ettiği enstrümandır: ve bunlar da bana sesimi bulmamda yardımcı olan 10 şarkı":


1. "I Say a Little Prayer", Aretha Franklin, 1967

Doğaüstü bir şeylere sahip bu şarkı. Onu ilk duyduğumda eşlik etmeye başlamıştım, ve kendimi durduramıyordum...

2. "I Close My Eyes and Count to Ten", Dusty Springfield, 1968

Sesinin gücü hepsinden öte armonik nüanslarda saklıydı. Ziyadesiyle zarif.

3. "Close to You", Carpenters, 1970

Karen Carpenter, aynı zamanda hem gerçek dışı hem de çok doğal olabilen bir altyapı üzerine okuyordu şarkısını.

4. "Do You Know the Way to San Jose", Dionne Warwick, 1968

Dionne Warwick'in sesi tam kıvamında yapılmış bir kapuçino gibi: yumuşak, ama karakterli.

5. "Baby Love", The Supremes, 1964

Nefesinizi kesmeye ve kalp atışlarınızı yükseltmeye muktedir bir parça. Bu düzenlemelerin başka bir benzeri yok.

6. "Dancing in the Street", Martha and the Vandellas, 1964

Bir bal kavanozunun içine atlamak gibi. Slurp!

7. "Farewell to Tarwathie", Judy Collins, 1970

Bir balina avı öyküsü. Dinlerken tüylerinizi diken diken eden cinsten.

8. "Downtown", Petula Clark, 1964

Petula Clark, Alice Harikalar Diyarında gibi.

9. "Anyone Who Had a Heart", Cilla Black, 1964


10. "(There's) Always Something There to Remind Me", Sandie Shaw, 1964

Ah, o nakarat... Yükseliyor, yükseliyor, yükseliyor... Fakat bir türlü uçuş için gereken atlamayı yapamıyor!



Diğer listeler için tıklayın.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...