23 Ağustos 2012

Yoğurtlu semizotu için hangi iç mihrak düğmeye bastı?

Kendimi bildim bileli yoğurtlu semizotu denen mahluk annemin favorilerinden biridir. Yaz kış demeden yapar. Hele ki yazın, yoğurtlu semizotu, mutfağın en önemli öğelerinden biri hâline gelir. Bazen bir öğün olarak, bazen de salata niyetine masadaki yerini alır. Daha önce öyle dışarıda, elde belde hiç gözüme çarpmayan bir şeydi bu; ancak bu yaz ne olduysa oldu, birden popülerleşti. Önce birkaç restoranda menünün bir parçası olarak gördüm, şaşırdım; sonra yoğurtlu semizotundan bahseden insanlar duydum, "neden?!" diye sordum kendime. Dün akşam üzeri bunun hakkında yazmayı bile düşünmüştüm ki, dün gece ve bugün şu saate kadar Ekşi Sözlük'te hakkında 30 giriş birden yapıldığını gördüm.

Anlayabilmiş değilim. Aklıma birkaç olasılık geliyor: Ya bir dizide sevilen bir karakter yoğurtlu semizotu yedi veya ondan bahsetti, ya televizyonda gördüğümüz kıçımın doktorlarından biri faydalarından söz etti, ya da sırf bana kıllık olsun diye annem bir anda "düğmeye bastı" ve bunu "popüler" yaptı. Çok fena kıllanıyorum, aslında annem toplumu yönlendirme gücünü bir şekilde elinde bulunduran bir insan mı? Korkuyorum. Yarın öbür gün Twitter'da "trend" neyin olursa şaşırmayacağım.


Sevmiyorum seni yoğurtlu semizotu. Zaten sadeni de sevmezdim!

2 yorum:

anotherstar dedi ki...

sana "foucault ve bio-politik" diyorum baska sey demiyorum.

Tolga Darcan dedi ki...

Sevmek korkulu rüya
Yalnızlık büyük riziko
Hangi kapıyı çalsam
Karşımda Michel Foucault

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...