Heart It Races'in, daha önceki Architecture in Helsinki albümlerindeki şarkılarla benzeştiği yönler olsa da, bu 45'lik grubun diğer şarkılarına göre oldukça farklı özellikler taşıyor. Architecture in Helsinki'nin daha önceki şarkılarındaki çalgısal çok katmanlılık ve orkestrasyona burada rastlayamıyoruz. Elbet yine değişik değişik aletler ve sesler kullanmış bu abiler/ablalar; ancak şarkı, diğer Architecture in Helsinki işlerine göre daha düz, daha vektörel işliyor ve Architecture in Helsinki'nin diğer şarkılarında rastladığımız değişkenlik burada söz konusu değil. Buradaki katmanlılık, orkestrasyondan ziyade, saniyeler ilerledikçe şarkıya eklemlenen seslerin devamlılığıyla sağlanmış.
Şarkıyı yoğun olarak Karayip ritimleri ve Afrika çalgıları sürüklüyor. Daha önceki işlerinde de elektronik seslere oldukça önemli bir yer veren Architecture in Helsinki, burada şarkıyı bazı vurmalı çalgılar dışında tamamen elektronik seslerle oluşturmuş. Heart It Races, belki de daha önceki Architecture in Helsinki çalışmalarına nazaran sıradan dinleyici için daha rahat nüfuz edilebilir bir şarkı olmuş.
Bahsettiğim bütün bu farklılıklara direkt olumsuz bir anlam yüklediğim düşünülmesin. Yalnızca yeni 45'liğin grubun daha önce yaptıklarından daha farklı olduğunu belirtme ihtiyacımdan kaynaklanıyor bu kadar bıdı bıdı. Yine de yeni albümün tamamı bu yönde ilerliyorsa eski Architecture in Helsinki'yi özleyeceğim demektir; fakat bu albümün daha önceki albümlerde olduğu gibi epey bir çeşitlilik içereceğini düşünüyor, Places Like This'i de diğer Architecture in Helsinki albümleri kadar seveceğimi varsayıyorum. Şimdilik. Dinleyene kadar.
Şarkının videosunun uzun hali şu:
Bir de kısa versiyonu var, sanıyorum müzik kanallarında da bu kısa versiyon çalınıyor:
5 yorum:
dale don dale tarzı kötü müzikler var ya iğrenç diskolarda çalar durur. onların ritminin üstüne gitmişler sanki ama güzel olmuş. shakira da çıkabilirdi oradan. oryantik olmuş ya beyendim ben:)
Evet evet, öyle bir ritim dönüyor. Hatta herkesin çok beğendiği, bayıldığı M.I.A.'nın ilk albümünde de o etki vardı ki ben hiç sevmemiştim. Ama Heart It Races fena değil. Yine de eski Architecture in Helsinki'ler gibi de değil, hiç değil. Albümü de dinledim, ne yazık ki öncekiler kadar sevemedim. Güzel şarkılar var evet; ama nerede o cânım In Case We Die, nerede Places Like This. Dur bakalım, dinlemeye devam.
Places like this In Case We Die'ın veya Fingers Crossed'ın yanına bile yaklaşamaz, bitti.
Yaklaşamaz. Biter.
Yum!
jens lekman yeni albümden "into eternity" şarkısı da dale don dale shake your ass tarzından tatlar bıraktı damağımda.
Yorum Gönder