İtalya'nın "prestijli" dergilerinden Internazionale'nin yayın yönetmeni Giovanni De Mauro'nun bu haftaki yazısı hoşuma gitti, çevireyim dedim:
"Siz bir yalancısınız, verileriniz düzmece", "Hiç de bile, hepsi doğru". 2 Mayıs Çarşamba günü, saat 21 ilâ 23.50 arasında, on yedi milyondan biraz daha fazla sayıda Fransız vatandaşı, Nicolas Sarkozy ve François Hollande arasındaki tartışmayı televizyonda canlı yayında izledi. Adaylar yaklaşık üç saat boyunca göçmenlikten vergilere, işsizlikten nükleer enerjiye kadar her konuda konuştu. Her şeyin en ufak detaylarına kadar hazırlanmış olduğu bir tartışmaydı: sandalyelerin türü, tartışmacılar arasındaki mesafe, stüdyonun sıcaklığı.
Ortalarında iki gazeteci vardı, Fransız televizyonunun iki tanıdık simasi, Tf1'den Laurence Ferrari ve France2'den David Pujadas. Sorularını nazikçe iki adaya yönelttiler ve ürkek bir şekilde verilen sürelere uymalarını sağlamaya çalıştılar. Tam da o sırada, Fransız haber sitesi Owni'ye ait ofiste, bir nevi yalan makinesi olan Véritomètre'ye (Gerçekölçer) Twitter üzerinden canlı olarak hayat vermeye çalışan 22 ilâ 29 yaşları arasında dört gazeteci bulunuyordu. İki adaydan biri, bir rakamsal veri sunar sunmaz (Fransa'nın kamu borçları, Fransa'da çalışır durumdaki nükleer santraller, Afganistan'da bulunan askerler), Véritomètre'nin editörleri bilgilerin doğruluğunu kontrol ediyor, kaynaklarını karşılaştırıyor, şüpheye düştüklerinde başkalarına soruyor ve birkaç dakika içinde ulaştıkları sonucu twitliyorlardı: doğru, yanlış, kesin değil; ve verilen bilgi doğru olmadığında kaynaklarını içeren pek çok linkle birlikte doğru olan bilgileri veriyorlardı. Böylece tartışmayı izleyenler, gerçek zamanlı olarak iki adayın güvenilirliğine dair bir fikir edinebiliyordu. 54 tweet yazdılar, yaklaşık olarak her üç dakikada bir tane.
Not düşmek için söyleyelim, Hollande'in doğru söyleme oranı yüzde 58, Sarkozy'ninki ise yüzde 47 idi. Yalnızca 140 karakter kullanarak gerçek gazetecilik yapmanın mümkün olmadığını tekrarlayıp duranlara Hollande ile Sarkozy arasındaki tartışmada gerçek gazetecilerin kim olduğunu sormak gerek: sürekli gülümseyen ve neredeyse hep sessiz kalan iki "televizyon uleması" mı, yoksa tweet'leriyle Véritomètre'deki dört genç mi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder