5 Aralık 2011

Albüm: Franco Battiato - Fetus (1972)

Sicilyalı müzisyen Franco Battiato'nun 1972 tarihli ilkalbümü Fetus - Ritorno al Mondo Nuovo (Fetüs - Yeni Dünyaya Dönüş) gerçekten ilginç bir albüm. İçinde elektronik müzikten avangarda, progressive rock'tan folk'a ve pop melodilerine kadar her çeşit müzik türünün izlerini bulmak mümkün. Buna rağmen çokça bütünlüklü, ve deneyselliği güzelliğine güzellik katıyor.

Albümün kartonetinde Battiato'nun bir notu var: "Bu albüm Aldous Huxley'e ve onun eserlerine adanmıştır," diyor. Sözlerinde de, bazı bazı, Huxley'in eserlerine göndermeler içeriyor. Şarkı isimlerinin neredeyse tamamı genetik bilimiyle bağlantılı terimler. Albüm bir konsepti takip ediyor. İlk şarkılarda sözlerin sonradan bilimkurgusal bir yön izleyeceğini anlayamıyorsunuz, bir insanın dünyaya geliş hikâyesinden söz edildiğini düşünüyorsunuz. Fakat sonradan sürreel öğeler artıyor ve ilginç bir yöne taşıyor albümü, yıldızlararası seyahate kadar.

Şarkılar temel ve ayırt edilebilir armonilerle örülü oldukça melodik bir yön izliyor. Albümü devrimci yapan şey ise düzenlemeler. EMS VCS3 isimli analog synthsizer'ın ilk kullanımlarından biri bu albümde yer alıyor (üstelik Brian Eno'dan -Roxy Music- daha önce!). Çalanlar ise Battiato ile birlikte Milanolu deneysel müzisyen Roberto Cacciapaglia. Onlara Riccardo Pirolli'nin akustik gitarı eşlik ediyor.


Albüm biri İtalyanca diğeri İngilizce olmak üzere iki versiyon halinde kaydedilmiş. Ancak İngilizce versiyon 1999 yılına kadar günışığına çıkmamış. Albümün kapağında yer alan 'fetüs' ise Gianni Sassi'ye ait bir dizayn. O döneme göre o kadar şoke edici ki, pek çok müzik dükkânı plağı raflarında sergilemeyi reddediyor.

Şarkılara ve şarkı sözlerinin Türkçelerine geçmeden önce birkaç not daha eklemek istiyorum: Fenomenologia isimli şarkı x1 = A*sen (ωt), x2 = A*sen (ωt + γ) formülüyle kapanıyor. Bu kısım albümün temasının matematiksel ifadesi olarak kabul edilebilir. Aslında bu iki matematiksel ifade, aynı grafik üzerinde gösterildiği takdirde, aynı boyuta sahip fakat bir gamma birimiyle fazlandırılmış iki sinüs eğrisini temsil ediyor; ki bu DNA sarmalının iki boyutlu gösterimi anlamına geliyor (işte albümün ana teması). Meccanica isimli şarkının sonunda ise Apollo 11 ekibinden Neil Armstrong ve Edwin Aldrin'in, ve dönemin ABD başkanı Richard Nixon'ın konuşmaları duyuluyor.

1. Fetus (Fetüs)

Non ero ancora nato

Che già sentivo il cuore

Che la mia vita

Nasceva senza amore

Mi trascinavo adagio

Dentro il corpo umano

Giù per le vene

Verso il mio destino

***

Henüz doğmamıştım

Ki yine de hissediyordum kalbimde

Hayatımın

Aşk olmadan doğuyor olduğunu

Sürükleniyordum yavaşça

İnsan bedeni içine

Damarlardan aşağıya

Kaderime doğru


2. Una cellula (Bir hücre) 

Cambieranno le mie cellule

E il mio corpo nuova vita avrà

Le molecole che ho guaste

Colpa dell'ereditarietà

Sarò una cellula

Fra motori

Come una cellula

Vivrò

Viaggeremo più veloci della luce

Intorno al sole

Come macchine del tempo

Contro il tempo che non vuole

Sarò una cellula

Fra motori

Come una cellula

Vivrò

***

Değişecek hücrelerim

Ve bedenim kavuşacak yeni hayata

Sahip olduğum zarar görmüş moleküller

Kalıtımın hatası

Bir hücre olacağım

Dişliler arasında

Bir hücre gibi

Yaşayacağım

Yol alacağız ışıktan daha hızlı

Güneşin etrafında

Zaman makineleri gibi

İstemeyen zamana karşı

Bir hücre olacağım

Dişliler arasında

Bir hücre gibi

Yaşayacağım


3. Cariocinesi (Çekirdek bölünmesi)

Un nucleo si divide

E due sono le vite

E quattro e otto ancora

In giusta progressione

Processo di magia

Processo forse cieco

O forse illuminato

Da memoria senza passato

Un nucleo si divide

L'errore lo interrompe

E dentro il meccanismo

Un velo che si chiama caso.

***

Bir çekirdek bölünüyor

Ve orada iki yaşam

Ve dört ve sekiz şimdiden

Doğru bir ilerleyiş

Sihirli bir süreç

Belki kör bir süreç

Ya da belki aydınlık

Geçmişi olmayan bir anıdan

Bir çekirdek bölünür

Bir hata onu kesintiye uğratır

Ve mekanizmanın içinde

Kader adı verilen bir bahane


4. Energia (Enerji)

Ho avuto molte donne in vita mia

E in ogni camera ho lasciato qualche mia energia.

Quanti figli dell'amore sprecato io,

Racchiusi in quattro mura, ormai saranno

Spazzatura.

Se un figlio si accorgesse che per caso

È nato fra migliaia di occasioni

Capirebbe tutti i sogni che la vita dà

Con gioia ne vivrebbe tutte quante le illusioni.

Quante lacrime ho strappato senza mai piangerci su,

Quante angosce ho provocato per godere un po' di più,

Quante frasi false ho detto quante strane verità

Per fare sul mio metro questa personalità.

***

Hayatımda çok kadın oldu

Ve her odada bıraktım bir kısmını enerjimin.

Ne kadar da çok aşk çocuğunu harcadım ben,

Dört duvar arasında, onlar herhalde artık

Çöptür.

Eğer bir çocuk fark ederse şans eseri

Binlerce olasılıktan yalnızca biri olarak doğduğunu

Hayatın sunduğu tüm düşleri anlayabilir

Bütün o illüzyonları neşeyle yaşayabilir.

Ne kadar çok gözyaşı döktüm, hiç ağlamadan

Ne kadar çok acıya sebep oldum, biraz daha eğlenebilmek için

Ne kadar çok yanlış söz söyledim, ne kadar tuhaf gerçek

Ölçmek için bu kendi kişiliğimi.


5. Fenomenologia (Fenomenoloji)

È incerto il processo mentale,

La voce è marmo e cemento

E vivo malgrado me stesso...

Difficile attuare il controllo,

Attorno i miei occhi c'è nebbia,

I contorni si fanno imprecisi...

Ho già scordato la mia dimensione

E forze sconosciute mi strappano da me...

L'esotomia, l'ibm-azione,

De-cloro-de-fenilchetone,

Essedi-etilizzazione

Han dato vita

Alla programmazione.

x1 = A*sen (ωt), x2 = A*sen (ωt + γ)

***

Zihinsel süreç belirsiz

Ses, mermer ve çimentodan

Ve yaşıyorum, kendime rağmen...

Kontrolü sağlamak zor,

Gözlerimin etrafı puslu,

Sınırlar müphem...

Boyutlarımı unuttum bile

Ve bilinmeyen güçler beni kendimden ayırıyor...

Ezotomi, ibm-hareketi,

Fenilketon klorür,

Etilizasyon, [bu kısımlardaki sözlerin bazıları hiçbir dilde yok, Battiato uyduruyordu, ben de uydurarak çevirdim]

Bu programlamaya hayat veriyorlar.

x1 = A*sen (ωt), x2 = A*sen (ωt + γ)


6. Meccanica (Mekanik)

Meccanici i miei occhi

Di plastica il mio cuore

Meccanico il cervello

Sintetico il sapore

Mechaniche le dita

Di polvere lunare

In un laboratorio

Il gene dell'amore.

***

Gözlerim mekanik

Kalbim plastik

Beynim mekanik

Tat sentetik

Parmaklar mekanik

Ay tozundan yapılma

Bir laboratuvarda

Aşk geni.


7. Anafase (Anafaz)

Varcherò i congini della terra

Verso immensità...

Sopra le astronavi

Verso le stazioni interstellari

Viaggerò...

***

Aşacağım sınırlarını yeryüzünün

Sonsuzluğa doğru...

Uzay gemilerinin üstünde

Yıldızlararası istasyonlara doğru

Seyahat edeceğim...


8. Mutazione (Mutasyon)

Millenni di sonno mi hanno cullato

Ed ora ritorno. Qualcosa è cambiato

Non scorgo segnale che annunci la vita

Eppure l'avverto ci son vibrazioni.

Che cosa vedranno tra poco i miei occhi

Magari saranno dei corpi di pietra

Li sento arrivare, li sento arrivare...

***

Binlerce yıllık uyku salladı beşiğimi

Ve şimdi dönüyorum. Bir şeyler değişti

Hayat belirtisi yok

Yine de fark ediyorum ki, titreşimler var

Gözlerim ne görecek az sonra

Belki taştan mamûl vücutlar

Geldiklerini hissediyorum, geldiklerini hissediyorum...


Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...