
"Ben müziğin kalpten gelmesi gerektiğine inanıyorum. Bugün bilgisayar teknolojisiyle yapılanın müzik olduğuna inanmıyorum. Bence bu hoş bir tür kirlilik gibi... Teknolojiye karşı değilim çünkü eski kafalı bir adam değilim. Ama bir tesisatçının müzik yapmasını istemiyorum, çünkü ben de gidip kimseyi ameliyat edemem. Ben gerçek bir müzisyenim. Bir rengim yok. Müziği su olarak düşünüyorum, içinde tüm renkler var ancak hâlâ berraklığını koruyor."
Bi git abi ya, bi git, bi uzaklaş. "Hoş bir tür kirlilik" kısmını anlayamadım gerçi, çeviri maymunluğu da olabilir; ama zaten oraya takılmadım. Neymiş, "kalpten gelecek"miş müzik, o "gerçek müzisyen"miş, "tesisatçı müzik yapmasın"mış. La bi git. Bu adamlar çok acayip ha. "Tesisatçının kalbinden müzik gelmez", ben bunu not ettim zaten. Müzik eğitimine inanmayan bir insanım, Santana'nın da inandığını düşünmek istemiyorum; sonuçta müziği "sokakta" öğrenmiş bir herif. Tamam babası profesyonel kemancıymış falan, Carlos abi veletken keman çalmayı öğrenmiş vesaire de, formel bir eğitimi yok. Zaten olmasın, formel eğitim baştan aşağı yalan. Hele müzikte hepten yalan. Mesele o değil. Mesele şu ki bu adam profesyonel müzisyenlikten önce bulaşıkçılık yapmış bir adam. "Bulaşıkçı müzik yapmasın" dersem kalbi kırılmaz mı şimdi? Bu adamlar böyle albüm malbüm yapıp meşhur olduktan, kendilerini "efsane" statüsünde olduklarına inandırdıktan sonra bir elitleşiyor, müziği fetişleştiriyor, ona gıcığım.
Git Carlos, bir daha da gelme.