Öncelikle Ekşi Sözlük'te gördüğüm bir yorum üzerine iki cümle yazmak istiyorum, yazmasam ölürüm.
Deniyor ki; "İddiaya göre The Supremes'den esinlenmesine rağmen standart, fazla bir özelliği olmayan Broadway müzikali tarzı şarkılar içeren film. Gerçek Supremes muzigi Broadway için fazla 'siyah' olup Amerika'nin bağrından kopup New York'a gelen turistlere fazla gelir diye midir bilinmez."
Yok böyle bir şey canlar. Filmi 1 hafta önce falan izledim, soundtrack'ini ise şu an dinlemekteyim, adamlar tamamen 1960lar ve 70lerdeki r&b, Motown, soul ile 1970lerdeki disco akımlarını birebir yansıtabilecek şarkılar yapmışlar. Yalnız doğal olarak analog kayıt bilmemne kullanmadıkları için bir miktar 'modern' tınlamış o kadar. Motown, evet, 'siyah' bir müziktir, Detroit'in yerlisidir falan; ama Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde yapılan soul müziğe göre daha melodik, daha sofistike ve daha poptur. Southern soul daha ziyade ritim üzerine kurulu ve daha çiğ olup zaman zaman blues etkilenimlerini abartırken northern soul ve Motown'da blues etkisi çok azdır ve müzik, melodi ve vokal armonileri üzerine kuruludur. Açıkçası şahsen kuzeyli soul'u daha çok severim.
Deniyor ki; "İddiaya göre The Supremes'den esinlenmesine rağmen standart, fazla bir özelliği olmayan Broadway müzikali tarzı şarkılar içeren film. Gerçek Supremes muzigi Broadway için fazla 'siyah' olup Amerika'nin bağrından kopup New York'a gelen turistlere fazla gelir diye midir bilinmez."
Yok böyle bir şey canlar. Filmi 1 hafta önce falan izledim, soundtrack'ini ise şu an dinlemekteyim, adamlar tamamen 1960lar ve 70lerdeki r&b, Motown, soul ile 1970lerdeki disco akımlarını birebir yansıtabilecek şarkılar yapmışlar. Yalnız doğal olarak analog kayıt bilmemne kullanmadıkları için bir miktar 'modern' tınlamış o kadar. Motown, evet, 'siyah' bir müziktir, Detroit'in yerlisidir falan; ama Amerika Birleşik Devletleri'nin güneyinde yapılan soul müziğe göre daha melodik, daha sofistike ve daha poptur. Southern soul daha ziyade ritim üzerine kurulu ve daha çiğ olup zaman zaman blues etkilenimlerini abartırken northern soul ve Motown'da blues etkisi çok azdır ve müzik, melodi ve vokal armonileri üzerine kuruludur. Açıkçası şahsen kuzeyli soul'u daha çok severim.
Gelelim filmdeki hikayelere. Filmi izlemeden önce The Supremes ve Motown Records üzerine kurulu olacağını düşünüyordum, tam öyle değilmiş. En azından bu işi 'birebir' yapmamış.
Tamam, The Supremes meselesi gerçek öyküye oldukça yakın. Deena Jones (Beyoncé), Diana Ross olmuş; Lorrell Robinson (Anika Noni Rose), Mary Wilson olmuş; Michelle Morris (Sharon Leal), Cindy Birdsong olmuş. Effie White (Jennifer Hudson) ise Florence Ballard olmuş, ama tam da olmamış. Yani mesela ses olarak tutmuyor, Florence Ballard öyle Aretha Franklin gibi sesi olan ve kilolu bir kadın değil. O karaktere Aretha'yı da katmışlar gibi olmuş.
Onun dışında Jamie Foxx'un canlandırdığı Rainbow Records'un kurucusu olarak kurgulanmış Curtis Taylor, Jr. karakteri Motown'un kurucusu ve zamanında Diana Ross'la da beraber olan Berry Gordy, Jr.'ı andırıyor, fakat yalnızca andırıyor. Hikâyeyi renklendirmişler, bir sürü şeyi çıkarmış bir sürü şeyi eklemişler. Eh olsun tabii canım, lafım yok.
Sonracığıma Eddie Murphy'nin canlandırdığı James "Thunder" Early karakteriyle Motown'la alakalı alakasız pek çok soul müzisyeni tek bir kimlik altına sokulmuş. Ne bileyim bazı diyaloglardaki göndermeler James "Thunder" Early karakterinin erken dönemi için Jackie Wilson benzerliğini akıllara getiriyor. Sonra bir ara kafaya bereyi geçiriyor ve "Patience" diye bir şarkı yapıyor; birebir 1971 Marvin Gaye'i, "What's Going On" dönemi. Sonracığıma bir ara bir konserde sapıtıyor ve James Brown'a dönüşüyor falan. Böyle bir karma oluşturmuş gençler. Biraz daha incelenirse belki başka müzisyenlerin izleri de saptanabilir.
Son olarak bir de Keith Robinson'ın canlandırdığı C.C. White karakteri var. Filmde Effie'nin kardeşi ve aynı zamanda The Dreamettes'in (sonradan The Dreams) şarkılarını yazan adam. Hatta Rainbow Records'un şarkı yazarı falan oluyor. Burada bir Smokey Robinson göndermesi mevcut. Motown Records'un ilk dönem önemli şarkı yazarlarından ve şarkıcılarından biriydi kendisi, malûmunuz. Tabii bu da pek tutmuyor, Smokey Robinson, Motown'daki herhangi bir müzisyenin kardeşi değildi ve yalnızca beste yapmakla uğraşmıyordu.
Özetle film, Motown Records'la ilgili minik ipuçları, The Supremes'le ilgili ise daha büyük ipuçları taşımakla birlikte, bunların gerçek hikâyesi niteliğini taşımıyor. Arada yine diğer Motown, r&b ve soul gruplarına dair göndermeler de içeriyor: The Campbell Connection'ın The Jackson 5 olmadığını kimse iddia edemez mesela. Motown dışından adamlara da gönderme yapmışlar: Misal The Family Funk, Sly & the Family Stone'u andırıyor falan filan. Ha bu demek değil ki "keşke daha gerçekçi olsaydı". Hayır, sadece konuyla ilgili çok bilgi sahibi olmayan yeni nesli aydınlatayım istedim (yaşım 87). Hani sanmasınlar ki bu film The Supremes'in ve Motown'ın gerçek öyküsünü anlatıyor. Arada dokunduruyor, o kadar. Güzel mi? Güzel. Mis gibi mi? Mis gibi. Nefis bir kurgu, su gibi akan siyah müzikler... Daha ne olsun? Haydi bakalım.
Onun dışında Jamie Foxx'un canlandırdığı Rainbow Records'un kurucusu olarak kurgulanmış Curtis Taylor, Jr. karakteri Motown'un kurucusu ve zamanında Diana Ross'la da beraber olan Berry Gordy, Jr.'ı andırıyor, fakat yalnızca andırıyor. Hikâyeyi renklendirmişler, bir sürü şeyi çıkarmış bir sürü şeyi eklemişler. Eh olsun tabii canım, lafım yok.
Sonracığıma Eddie Murphy'nin canlandırdığı James "Thunder" Early karakteriyle Motown'la alakalı alakasız pek çok soul müzisyeni tek bir kimlik altına sokulmuş. Ne bileyim bazı diyaloglardaki göndermeler James "Thunder" Early karakterinin erken dönemi için Jackie Wilson benzerliğini akıllara getiriyor. Sonra bir ara kafaya bereyi geçiriyor ve "Patience" diye bir şarkı yapıyor; birebir 1971 Marvin Gaye'i, "What's Going On" dönemi. Sonracığıma bir ara bir konserde sapıtıyor ve James Brown'a dönüşüyor falan. Böyle bir karma oluşturmuş gençler. Biraz daha incelenirse belki başka müzisyenlerin izleri de saptanabilir.
Son olarak bir de Keith Robinson'ın canlandırdığı C.C. White karakteri var. Filmde Effie'nin kardeşi ve aynı zamanda The Dreamettes'in (sonradan The Dreams) şarkılarını yazan adam. Hatta Rainbow Records'un şarkı yazarı falan oluyor. Burada bir Smokey Robinson göndermesi mevcut. Motown Records'un ilk dönem önemli şarkı yazarlarından ve şarkıcılarından biriydi kendisi, malûmunuz. Tabii bu da pek tutmuyor, Smokey Robinson, Motown'daki herhangi bir müzisyenin kardeşi değildi ve yalnızca beste yapmakla uğraşmıyordu.
Özetle film, Motown Records'la ilgili minik ipuçları, The Supremes'le ilgili ise daha büyük ipuçları taşımakla birlikte, bunların gerçek hikâyesi niteliğini taşımıyor. Arada yine diğer Motown, r&b ve soul gruplarına dair göndermeler de içeriyor: The Campbell Connection'ın The Jackson 5 olmadığını kimse iddia edemez mesela. Motown dışından adamlara da gönderme yapmışlar: Misal The Family Funk, Sly & the Family Stone'u andırıyor falan filan. Ha bu demek değil ki "keşke daha gerçekçi olsaydı". Hayır, sadece konuyla ilgili çok bilgi sahibi olmayan yeni nesli aydınlatayım istedim (yaşım 87). Hani sanmasınlar ki bu film The Supremes'in ve Motown'ın gerçek öyküsünü anlatıyor. Arada dokunduruyor, o kadar. Güzel mi? Güzel. Mis gibi mi? Mis gibi. Nefis bir kurgu, su gibi akan siyah müzikler... Daha ne olsun? Haydi bakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder